27 Aralık 2022 Salı | Kentsel Dönüşüm

Bina Güçlendirilmeli mi Yıkılıp Yeniden İnşa Edilmeli mi?

Ülkemiz topraklarının büyük bir kısmı aktif fay hatlarının üzerinde yer almaktadır. Nüfusun ve sanayi kuruluşlarının deprem kuşağında yer aldığı ülkemizde; inşa edeceğimiz yapıların güvenilir ve depreme karşı dayanıklı olması şarttır. Yeni yapılacak yapılar deprem yönetmeliğine uygun şekilde inşa edilmektedir.

Peki eski yapılarımızın durumu nedir? Depreme karşı dayanıksız yapılar yıkılıp yeniden inşa mı edilmelidir yoksa uygun metotlar ile güçlendirilmeli midir? Bu yazımızda bu konu hakkında değerlendirmeler yapacağız. Yazımıza hangi yöntem daha mantıklıdır sorusuyla başlayalım.

Bir yapı hakkında güçlendirme veya yıkım kararı verilmesi aşamasında genellikle güçlendirme projesi aşamasında hesaplanan maliyetin söz konusu yapının yeniden yapım maliyetine oranlanması sonucu ortaya çıkan değerin 0.40'tan düşük veya yüksek olmasına göre değerlendirme yapılmaktadır. Belirtilen %40 değeri genel bir kabul olmakla beraber konu hakkında daha kapsamlı analizler içeren akademik çalışmalarda mevcuttur.

Güçlendirme veya yıkım kararı alınırken konunun sadece ekonomik açıdan değerlendirilmediği ayrıca sosyolojik ve kültürel unsurların da düşünülmesi gerektiğini unutmamalıyız. Yapısal önlemlerin sağlanabilmesi için öncelikle yapının durumunun çeşitli yöntemlerle belirlenmesi gerekir. Yapılan analizler sonucu güçlendirme yapılması yeterli bulunmayan yapıların yıkılıp yeniden inşa edilmesine karar verilir. Yıkılıp yeniden inşa etme yönteminde pek çok parametrenin devreye gireceği ve hem maliyet açısından hem de doğa dostu yöntemler açısından güçlendirme metotlarının daha tercih edilebilir tarafta olduğu unutulmamalıdır. Binalar kullanım halindeyken güçlendirme uygulaması yapılabilir. Bu avantaj hem ev sahiplerinin taşınmasını hem de müteahhit firmanın ekstra harcamaya girmesini önlemektedir. Tüm bu kriterler göz önüne alınarak seçilecek yöntem belirlenir.

Peki hangi durumlarda kentsel dönüşüm yapılmaktadır?

Öncelikle kentsel dönüşüm, sağlıklı ve güvenli bir kent yaşamına izin vermeyen bölgelerin ıslah edilmesidir. Kentsel dönüşüm ile doğal afetlerden kaynaklanabilecek zararın en aza indirilmesi amaçlanır. Kentsel dönüşümün uygulanabilmesi için birtakım şartların oluşması gerekir. Bu kapsamda öncelikle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nca yetkilendirilen bir kurumdan karot örnekleri alınması suretiyle riskli yapı raporu alınması gerekir. Yapının riskli olduğu uzman tarafından tespit edildikten sonra tapu müdürlüğü aracılığıyla kat maliklerine tebligat iletilir. Tebligatın ardından kat maliklerinin 15 günlük itiraz hakkı mevcuttur. İtiraz edilmediği durumda rapor kesinleşecektir ancak itiraz edilirse farklı bir inceleme süreci başlamaktadır.

Sonuç olarak ülkemizde binlerce adet riskli yapı bulunmaktadır. Deprem tehditi altında bulunan ülkemizde bu yapıların tespit edilmesi ve depreme hazır hale getirilmesi son derece önemlidir. Tespit edilen yapıların öncelikle güçlendirilmesi şayet yukarıda belirtilen şartlar nedeniyle güçlendirilmesi mümkün değilse kentsel dönüşüm sürecine sokulup yeniden inşa edilmesi gerekmektedir. Tüm bu işlemler yapılırken alanında uzman kişilerle çalışılması ve yönetmeliklere uygun imalatların yapılması şarttır.